15 Ağustos 2019 Perşembe

Sen isminin tüm soğuğunu, yağmurunu ve ürperticiliğini taşıyorsun ki muhtemelen bunun farkında değilsin. Benim, Güney'in yani, o soğuğa alışamayacağımı hiç aklına getirmiyorsun. İşte bu yüzden Sevgili Kuzey, seninle aramızda sadece paraleller değil içinden çıkılamaz derin oyuklar var. Düşe kalka gidiyor olmamız ve sonun belirsizliği işte bu yüzden.

Sen kelimelere dökmeye alışkınsın içinden geçeni. Oysa Sevgili Kuzey'im, biz güneyliler kah ellerimizi sallayarak, kah sesimize cıvıltı katarak anlatırız içimizdekileri. Senin sebepsiz sandığın o gülüşler birşeyler anlatıyordur aslında. Ve senin sırf bakış olarak nitelediklerin yani senin üzerinden yağmurla kayıp giden şeyler salt bir bakış olmaktan çok daha fazlasıdır.

Sen Sevgili Kuzey istiyorsun ki Kuzey ve Güney yaklaşsın bir olsun. Senin buzulların benim güneşimle erisin. Ve benim güneşim azıcık o buzlarla serinleyip ferahlasın. Oysa olmazı istiyor ve bundan inatla vazgeçmiyorsun. Herkesin söylediği zıt kutupların birlikte iyi oldukları yalanına inatla inanıyorsun. Sen kalbinle düşünüyorsun Sevgili Kuzey oysa hayat ancak akılla anlaşılır bilmiyorsun. Kalbinden baka baka olması gerekeni görüyorsun. Oysa ben kafamın içinden taşan gözlerle bakıyorum hayata. Tüm o kirli gerçeklere, olamayacaklarla, olmak zorunda olanlara, olmazsa olmazlarımıza cesaretle bakıyorum. Bu yüzden bunca kızıyorsun ya bana. Ve ben bu yüzden bunca hırpalanıyorum ya, sen bunu hiç ama hiç bilmiyorsun.

Ah Sevgili Kuzey, hiç okumayacaksın sözlerimi biliyorum. Okusan bile buruşturup ceplerine koyacak, unutacaksın. Kelimelerin güneyliyken sen hep öyle Kuzeyli kalacaksın. Adının tılsımından hiç ama hiç kurtulamayacaksın. Ah benim Canım Kuzey'im biz ikimiz hep eksik birşeylerden... eksikliklerden...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder