19 Şubat 2021 Cuma

Şerefsiz filmler

 Böyle ihanet mi desek dünyanın en hazmedilemeyen hissi nedir deseler şu an için öyle kolay kolay hazmedemediğim böyle verdiğin değerin bir kısmı kadar değer alamamak. evet bu da bir his. bu yüzden de böyle dizilerde filmlerde iyilik yaptığı insanların karşılarına dikilip iyiliklerine nankörlükle gelmelerine dayanamıyorum. Aklıma gelip sinirlerim alt üst oluyor. Sorun ne kadar kötü bilemiyorum ama sinirlerimi bozmaya yetiyor hele ki o insan bir zamanlar en çok değer verdiğin insansa. Böyle hain duygular içeren filmler mi olur? 

6 Şubat 2021 Cumartesi

İlluminati beni duy !

Değişik ütopyalar var, mesela beni kafamda kurduğum sistemler ve film senaryosu gibi gördüğüm rüyalardan değişik hikaye masallar ve insanların çok komik bir şekilde ifade ettiği varlığı yokluğu bilinmeyen şeyler. 

İlluminati
 yahudiler dünyayı yöneten aileler krallar filanlar fistanlar. Çok şüpheli kafa karıştırıcı ve yalan gibi duruyor.  Merak ettiğim bu illuminati cidden var mı ? Varsa bende gireyim diyorum bir bakayım nasıllar ne yapıyorlar. Amaçları var mı yok mu herkesin dediği gibi full eğlencede mi herkes. Yani öyleyse tam benlik yani. 

31 Ocak 2021 Pazar

Mesela

 Mesela çok özlediğin halde elinde hiçlik kaldığı oldu mu ? mesela . 

1 Ocak 2021 Cuma

Bir çift lafım var

 Genel olarak kasıla kasıla şişen tavuklar gibi olmaya başladı insanlar. Tavuklara hakaret ettiğimin de farkındayım. 


Böyle her şey mi yapmacık gelir her şey mi insanın eline yüzüne bulaşır ki. Kendim alabilirim hırsımı kendi kendime . Dilimin eseri bu düzen. Gitmeden az önce içimi buraya karalamak istedim. Televizyona çıkıp bu sikik düzeni sevmeyen baş kaldıran insanlar gibi hissediyorum. Dışarı bir şey belli etmesem de yaşadığım hayattan memnun değilim. Niyeyse hep bir şey eksik kalıyor. 


Bir kız görmüştüm bir filmde kız oğlana ilanı aşk ediyor. Sevgili oluyorlar o arada sonra oğlan iş buluyor yakın bir ilde . Kızla ayda bir görüşüyorlar . Oğlan her gelip de dönerken kız hüngür hüngür ağlıyor. Oğlan da ameliyat masasından filan kaçıyor onun yanında gidiyor. Sonra filmin bu kısmında ikiside çok iyi anlaşıyorlar ve ikiside birbirine aşık olarak gösteriyorlar. 


Tabi filmin sonuç kısmına gelirken kız bir gün durduk yere oğlandan ayrılmak istiyor. Aşık olduğunu sandığını söylüyor. Seviyorum diyor kız ama senin beni sevdiğin kadar değil diyor. Aşkı istiyorum diyor kız. Ve şimdiye kadar olan her şey boşa gidiyor. Oğlan yediremiyor ama için içini kemiriyor. Sonra film bitiyor oğlanın yerine benim içim dolmuş oluyor o kızı görürsem bir çift lafım var diyip girişeceğim. 

Batman Ölmeden Önceydi Sanırım

 

Tarih batman olduktan sonrasıydı. Böyle etraf flulaşmaya başlasın ve
rüyamsı filimsi ana o ana gidelim bebek. Uzun zamandan beri ilk defa
içimde umut yeşermeye başladı. Sebepleri söze dökmek zor olsa da bunu
hissetmek güzel. Tıpkı uzun bir kıştan sonra gelen bir bahar gibi bu
umut; tatlı, ılık ve mis kokulu. Çam ağacının denize yakın olduğu bir
yerdi sanırım. Orada işe başlayacak olan bir kız vardı. İlk defa
ailesinden uzaktaydı. Arkadaşı sırtından bıçaklamış ama o bulunduğu
durumu öyle güzel çeviriyordu ki. Onu çam ağacının arkasından merakla
izliyordum.



Birşeylerin değişmek üzere olduğu hissinin ne demek olduğunu unutmuşum
izlerken fark etmiştim. Teslim olmuşum hayata. Hayat kafama ttokmak
vurmuş. Ağzımdaki lokmaları hep almıiş. Ve işin acı yanı bunu şimdiye
dek hiç farketmemişim. Ama o gün dedim ki bugün anlıyorum ki, insan
teslim olmadığı müddetçe, kalbi cesaretle attığı sürece her zaman
birşeylerin değişme olasılığı mevcut. Gücün kararlılığın bebeğim çam
ağacının arkasından öyle büyük görünüyordu ki.



Tek tek bunu hissedebiliriz her aslında. Kendi küçük dünyalarımızda,
aptalca işlerimizde hissedebiliriz. Neyin neden olduğunu bilmeden
rüzgarla gelen bir değişimin o tatlı kokusunu tadını çıkara çıkara
duyabiliriz burun deliklerimizde. Hele benim ki gibi burnun varsa. Ama
sendeki küçük. Bu yüzden de çam aağacının arkasından öyle soluksuz
izledim seni ki . Sanki göl olmak için damlarken. Birden fululaşır
zihnin ve de bir de kocaman bir değişimin gürül gürül bir çağlayan
gibi uzaktan gelen sesi vardır bu cümle ya da buna benzer gürüldeyen
su ve akan su deyince böyle suyun içinde taşı siper eden kendine çoçuk
kahramanımız geliyor maral ananın kaybını babasının hasretiyle
birleştiren kahramanımızın. ki hayatlarımızın arka planında işte o ses
şır şır. hem bizim küçük hayatlarımızı hem de bizi çepeçevre
kucaklayan havayı sarar sarmalar fışlarken. İşte bu bizi hem tek tek
kucaklar hem de toplu halde.



Bazıları bu umudu aptalca bir iyimserlik olarak yorumluyor. Hiç
sakıncası yok bebek. Her ne olursa olsun umut iyidir ve herkese
herşeyden çok lazımdır. O cesur insan yüreğinin yakıtıdır. Bizi ayakta
tutar, uyuşmuş ellerimize kollarımıza bacaklarımıza kan pompalar.
Aptalca ya da değil, dayanaktan yoksun ya da sağlam temelli, ne olursa
olsun inan bana umut her zaman herşey için lazımdır insanoğluna. Ben
yanlış yaptığımı da düşündüm ama o senin fışıl fışıl sesin benim bir
parçam oldu. Ben de taş olayım oradaki bebek. Hani böyle bunamış yosun
tutmuş gıyık gıyık cips paketi üzerinde duran.



Bu yüzden öfkeden ve küfürden ziyade, büyük ya da küçük işlerde o umut
ateşine küçük bir dal parçası da olsa atmak lazım. Şimdi o taşa
takılan bir değnek gelsin aklına. Biri birşeyden şikayet ettiğinde,
dünya bir başkasının sırtına tüm gücüyle bindiğinde, herşey arap
saçına döndüğünde ısrarla ve inatla umudu zerketmeliyiz birbirimizin
omzuna.



Dünya yanmadığı ve kıyamet kopmadığı sürece, nefes aldığım sürece her
zaman küçük de olsa doğru olmayanı destekleme 3 oda 1 salonda kediyi
de alıp fışıl fışıl duş aldırmak lazım. Kediler suyu da sevmez genelde
ama olsun. Belki bir gün sever. Gıyık gıyık cips paketimle bekliyor
olacağım .

8 Mayıs 2020 Cuma

boş kafa

kaçıncı için burukluğu kaçıncı giden huzurdan mutluluktan candan kopan düşen yapbozlar ... Adaletsiz yaşamın adaletsizliği altında ezilmiş ve sevdiği insanın kötü durumu yüzünden terk edilmiş insanlar. Sevginin yerini her şeyin alabildiği insanın içine oturan sıcak börek misali zamanla sindirdiğimiz bir şey budur da.
Kim böyle bir şey yaşamak ister ki .
Maddi durumunu gören kaçıyor senle samanlıkta yada zorluk yaşayabileceğini düşünen kaçıyor. Bana şimdi sen yanlış diyorsun olabilirsiniz. Testi bizzat ben ettim. Sakin karşılamak zoruma gitse de yapacak başka bir şeyim yok. şahlandığım zaman göstermek isterim.
Eski bir arkadaşımın bir lafı geliyor her şeyin yarım kalsın diye bilmem aklıma geldi işte.

15 Ağustos 2019 Perşembe

Sen isminin tüm soğuğunu, yağmurunu ve ürperticiliğini taşıyorsun ki muhtemelen bunun farkında değilsin. Benim, Güney'in yani, o soğuğa alışamayacağımı hiç aklına getirmiyorsun. İşte bu yüzden Sevgili Kuzey, seninle aramızda sadece paraleller değil içinden çıkılamaz derin oyuklar var. Düşe kalka gidiyor olmamız ve sonun belirsizliği işte bu yüzden.

Sen kelimelere dökmeye alışkınsın içinden geçeni. Oysa Sevgili Kuzey'im, biz güneyliler kah ellerimizi sallayarak, kah sesimize cıvıltı katarak anlatırız içimizdekileri. Senin sebepsiz sandığın o gülüşler birşeyler anlatıyordur aslında. Ve senin sırf bakış olarak nitelediklerin yani senin üzerinden yağmurla kayıp giden şeyler salt bir bakış olmaktan çok daha fazlasıdır.

Sen Sevgili Kuzey istiyorsun ki Kuzey ve Güney yaklaşsın bir olsun. Senin buzulların benim güneşimle erisin. Ve benim güneşim azıcık o buzlarla serinleyip ferahlasın. Oysa olmazı istiyor ve bundan inatla vazgeçmiyorsun. Herkesin söylediği zıt kutupların birlikte iyi oldukları yalanına inatla inanıyorsun. Sen kalbinle düşünüyorsun Sevgili Kuzey oysa hayat ancak akılla anlaşılır bilmiyorsun. Kalbinden baka baka olması gerekeni görüyorsun. Oysa ben kafamın içinden taşan gözlerle bakıyorum hayata. Tüm o kirli gerçeklere, olamayacaklarla, olmak zorunda olanlara, olmazsa olmazlarımıza cesaretle bakıyorum. Bu yüzden bunca kızıyorsun ya bana. Ve ben bu yüzden bunca hırpalanıyorum ya, sen bunu hiç ama hiç bilmiyorsun.

Ah Sevgili Kuzey, hiç okumayacaksın sözlerimi biliyorum. Okusan bile buruşturup ceplerine koyacak, unutacaksın. Kelimelerin güneyliyken sen hep öyle Kuzeyli kalacaksın. Adının tılsımından hiç ama hiç kurtulamayacaksın. Ah benim Canım Kuzey'im biz ikimiz hep eksik birşeylerden... eksikliklerden...